11 Şubat 2014 Salı

Ayhan Bozkurt

Bugün sizlerle yazar ve oyuncu Ayhan Bozkurt’u buluşturuyoruz. Biz gencecik yürekleri kırmadı ve sorularımıza itinayla cevap verdi. Kendisine hepimiz çok teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bizleri desteklediği ve yalnız bırakmadığı için. Önce sizlerle hayatını ve daha sonrasında bizlere verdiği cevapları paylaşalım dedik. Hepinize iyi okumalar.
Ayhan Bozkurt, 6 Haziran 1971 yılında doğdu. İlk kitabı, Ömür Ölümün Önsözü ile Rıfat Ilgaz Cide Edebiyat Ödülü olan "Övgüye Değer Şair Ödülü"nü aldı. 28 Numaralı Oda, Şehir Soyuldu, Al sana Aşk adlı şiir kitaplarının yanı sıra Herkes Sevdiğini Öldürür isimli bir öykü ve Barikattaki Çocuk isimli bir de romanı var. Ve bir de Bütün Aşklar Birbirine Benzer Biri Hariç adlı yeni bir kitabı raflarda yerini çoktan aldı. Öküz, Hayvan Ve Yine Hişt dergilerinin yayın kurulunda çalıştı. Sağır Oda, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Ölüm Çiçekleri tv dizilerinde oyunculuk ve senaryo yazarlığı yaptı. Ayrıca birçok dizi ve sinema filminde konuk oyuncu olarak rol aldı.

1- Yazar olmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
A.Bozkurt: Yazar olmaya karar verdiğim bir gün veya tarihini verebileceğim takvim hatırlamıyorum. Ama 90'lı yıllarda  şiirlerim edebiyat dergilerinde yayımlanmaya başlayınca içimden de hep o soru geçiyordu; yolun başındayım, iyi bir yazar olabilir miyim... Öyle ki, o yıllarda edebiyat dergilerinde şiir ve herhangi bir yazımın yayımlanması oldukça zordu. Yolun başında olan birisi için zaten  edebiyat üzerine yazı yazmam, fikir ileri sürmem mümkün değildi. Öyle bir deneyimim, birikimim de yoktu, bir fikrimin de dikkate alınması söz konusu bile olamazdı. Anladım ki yalnızca şiir, öykü yazarak iyi bir yazar olunmayacak, dergilerde dönemin yaşayan büyük şairleriyle röportajlar yapmaya başladım. Attila İlhan, Melih Cevdet Anday, Ece Ayhan, Can Yücel, Fazıl Hüsnü Dağlarca, İlhan Berk ile konuşmalarım bana önemli yol kat etmeme vesile oldu. Türk Edebiyatı ve hatta dünya edebiyatı hakkında fikir sahibi olmaya başladım. Bol bol okudum, okumakla kalmayıp edebiyatçıların içinde bulundum. Sohbetlere, tartışmalara katıldım. Yine Hişt kültür sanat dergisinin yayın kurulunda ardından Öküz ve Hayvan dergilerinin yayın kurulunda çalıştım. Ve bu günlere geldiğimizde ne kadar uzun bir yola girdiğimi ve hala bu yolculuğun devam ettiğini anlıyorum.

2-'Yazar' sıfatı taşımak sizce nasıl bir his?
A.Bozkurt:  Elbette büyük bir sorumluluk. Yazdıklarımla, yaşadıklarımla, dünya görüşümle örnek bir insan modeli olmayı hep istemişimdir. Ne bir örgüt ne de bir siyasetin içinde yer almadan tek başına haksızlığa ve otoriteye karşı durmayı bir yaşam biçimi yaptım. Yazdıklarımda insanı anlattım. İyiler ve kötüleri anlatarak dünya denilen bu 'mavi küre' de olup bitenleri belgeledim, belgeliyorum. Yazar olmak aynı zamanda karşındakiyle empati kurmaktır.

3-İlk kitabınızı çıkarırken herhangi birinden eleştiri veyahut 'çıkarma' gibi bir tepki aldığınız ya da çıkarmaktan vazgeçtiğiniz oldu mu?
A.Bozkurt:  Uzun bir süre dergi ve gazetelerde şiir ve yazılarım yayımlandıktan sonra Rıfat Ilgaz Cide Edebiyat ödülünde 'ilgiye değer şair' ödülünü aldım. Hemen ardından ilk kitabım yayımlandı. Bir yazarın ilk kitabı hatalarıyla sevaplarıyladır. Önemli olan sonrasıdır, devamıdır. Ben olumsuz eleştiri almadım. Aksine yazarlar, eleştirmenler tarafından yazmaya teşvik edildim.

4- Edebiyat sizin için ne ifade ediyor?
A.Bozkurt: Var olabildiğim alan... Edebiyat bir toplumun en tepesinde durur. Siyasetten, devletten daha da ötededir.

5-Hem yazar hem oyuncusunuz. Bu sizin için iyi mi yoksa kötü tarafları var mı?
A.Bozkurt: Oyunculuk beni besleyen bir alan. Yazarken yarattığım karakterler gibi, oynarken de o karakteri yazıyorum adeta. Kamera karşısında oynamaya çalıştığım karakteri hissediyor olmam bana hayatın verdiği en güzel duygu...

6-Yazarlığı mı yoksa oyunculuğu mu tercih ediyorsunuz?
A.Bozkurt: Ne yardan geçerim ne de serden... Tercih etmek istemiyorum ama yazarlıkta daha önde olduğumu düşünüyorum. Yazmak daha heyecanlı... Çünkü yazarken tek başınayım. Yazdıklarımdan ben sorumluyumdur. Oyunculuk ve sinema ekip işidir. Uymanız gereken kurallar vardır. Ayrıca size oynamanız için bir karakter verilir. Kurallara ve ekibe uyum sağlamanız gerekir. Yazarken kendime sorumluyumdur, ve beni okuyacak insanlara...

7- 'Sanat dünyası' nasıl sizce?
A.Bozkurt: Herkes kendi alanında bir şey yapmak için çabalıyor.Yani yazarak, oynayarak, film çekerek, müzik yaparak... Toplumdan daha duru ve daha anlayışlı bir yer orası... Dışarısı daha riyakar, daha yalancı, daha sahtekar. Sanatçılar onlar kadar değil ve özel bir yerde duruyorlar.

8- Yeni dizi ya da yeni kitap projeleriniz var mı? Var ise biraz konulardan bahseder misiniz?
A.Bozkurt: Yeni romanımın hazırlığı içindeyim. Okumalar yapıyorum, ne yazacağıma karar verdiğim anda oturup yazma mesaisine başlayacağım. Uluslararası bir sinema filminde oynayacağım ama henüz netleşmediği için projeyi açıklamayayım... Bir kaç diziden teklif var, kesinleştiğinde zaten göreceksiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder