Bugün sizlerle yazar ve oyuncu Ayhan Bozkurt’u buluşturuyoruz. Biz
gencecik yürekleri kırmadı ve sorularımıza itinayla cevap verdi. Kendisine
hepimiz çok teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bizleri desteklediği ve yalnız
bırakmadığı için. Önce sizlerle hayatını ve daha sonrasında bizlere verdiği
cevapları paylaşalım dedik. Hepinize iyi okumalar.
Ayhan Bozkurt, 6 Haziran 1971 yılında doğdu. İlk
kitabı, Ömür Ölümün Önsözü ile Rıfat Ilgaz Cide Edebiyat Ödülü olan
"Övgüye Değer Şair Ödülü"nü aldı. 28 Numaralı Oda, Şehir Soyuldu, Al
sana Aşk adlı şiir kitaplarının yanı sıra Herkes Sevdiğini Öldürür isimli bir
öykü ve Barikattaki Çocuk isimli bir de romanı var. Ve bir de Bütün Aşklar
Birbirine Benzer Biri Hariç adlı yeni bir kitabı raflarda yerini çoktan aldı.
Öküz, Hayvan Ve Yine Hişt dergilerinin yayın kurulunda çalıştı. Sağır Oda,
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Ölüm Çiçekleri tv dizilerinde oyunculuk ve senaryo
yazarlığı yaptı. Ayrıca birçok dizi ve sinema filminde konuk oyuncu olarak rol
aldı.
1- Yazar olmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
A.Bozkurt: Yazar
olmaya karar verdiğim bir gün veya tarihini verebileceğim takvim
hatırlamıyorum. Ama 90'lı yıllarda şiirlerim edebiyat dergilerinde
yayımlanmaya başlayınca içimden de hep o soru geçiyordu; yolun başındayım, iyi
bir yazar olabilir miyim... Öyle ki, o yıllarda edebiyat dergilerinde şiir ve
herhangi bir yazımın yayımlanması oldukça zordu. Yolun başında olan birisi için
zaten edebiyat üzerine yazı yazmam, fikir ileri sürmem mümkün değildi.
Öyle bir deneyimim, birikimim de yoktu, bir fikrimin de dikkate alınması söz
konusu bile olamazdı. Anladım ki yalnızca şiir, öykü yazarak iyi bir yazar
olunmayacak, dergilerde dönemin yaşayan büyük şairleriyle röportajlar yapmaya
başladım. Attila İlhan, Melih Cevdet Anday, Ece Ayhan, Can Yücel, Fazıl Hüsnü
Dağlarca, İlhan Berk ile konuşmalarım bana önemli yol kat etmeme vesile
oldu. Türk Edebiyatı ve hatta dünya edebiyatı hakkında fikir sahibi olmaya
başladım. Bol bol okudum, okumakla kalmayıp edebiyatçıların içinde bulundum.
Sohbetlere, tartışmalara katıldım. Yine Hişt kültür sanat dergisinin yayın
kurulunda ardından Öküz ve Hayvan dergilerinin yayın kurulunda
çalıştım. Ve bu günlere geldiğimizde ne kadar uzun bir yola girdiğimi ve
hala bu yolculuğun devam ettiğini anlıyorum.
2-'Yazar' sıfatı taşımak sizce nasıl bir his?
A.Bozkurt: Elbette
büyük bir sorumluluk. Yazdıklarımla, yaşadıklarımla, dünya görüşümle örnek bir
insan modeli olmayı hep istemişimdir. Ne bir örgüt ne de bir siyasetin içinde
yer almadan tek başına haksızlığa ve otoriteye karşı durmayı bir yaşam biçimi
yaptım. Yazdıklarımda insanı anlattım. İyiler ve kötüleri anlatarak dünya
denilen bu 'mavi küre' de olup bitenleri belgeledim, belgeliyorum. Yazar olmak
aynı zamanda karşındakiyle empati kurmaktır.
3-İlk kitabınızı çıkarırken herhangi birinden
eleştiri veyahut 'çıkarma' gibi bir tepki aldığınız ya da çıkarmaktan
vazgeçtiğiniz oldu mu?
A.Bozkurt: Uzun
bir süre dergi ve gazetelerde şiir ve yazılarım yayımlandıktan sonra Rıfat
Ilgaz Cide Edebiyat ödülünde 'ilgiye değer şair' ödülünü aldım. Hemen ardından
ilk kitabım yayımlandı. Bir yazarın ilk kitabı hatalarıyla sevaplarıyladır.
Önemli olan sonrasıdır, devamıdır. Ben olumsuz eleştiri almadım. Aksine
yazarlar, eleştirmenler tarafından yazmaya teşvik edildim.
4- Edebiyat sizin için ne ifade ediyor?
A.Bozkurt: Var
olabildiğim alan... Edebiyat bir toplumun en tepesinde durur. Siyasetten,
devletten daha da ötededir.
5-Hem yazar hem oyuncusunuz. Bu sizin için iyi mi yoksa kötü
tarafları var mı?
A.Bozkurt: Oyunculuk beni
besleyen bir alan. Yazarken yarattığım karakterler gibi, oynarken de o
karakteri yazıyorum adeta. Kamera karşısında oynamaya çalıştığım karakteri
hissediyor olmam bana hayatın verdiği en güzel duygu...
6-Yazarlığı mı yoksa oyunculuğu mu tercih ediyorsunuz?
A.Bozkurt: Ne yardan
geçerim ne de serden... Tercih etmek istemiyorum ama yazarlıkta daha önde
olduğumu düşünüyorum. Yazmak daha heyecanlı... Çünkü yazarken tek başınayım.
Yazdıklarımdan ben sorumluyumdur. Oyunculuk ve sinema ekip işidir. Uymanız
gereken kurallar vardır. Ayrıca size oynamanız için bir karakter verilir.
Kurallara ve ekibe uyum sağlamanız gerekir. Yazarken kendime
sorumluyumdur, ve beni okuyacak insanlara...
7- 'Sanat dünyası' nasıl sizce?
A.Bozkurt: Herkes kendi alanında
bir şey yapmak için çabalıyor.Yani yazarak, oynayarak, film çekerek, müzik
yaparak... Toplumdan daha duru ve daha anlayışlı bir yer orası... Dışarısı daha
riyakar, daha yalancı, daha sahtekar. Sanatçılar onlar kadar değil ve özel bir
yerde duruyorlar.
8- Yeni dizi ya da yeni kitap projeleriniz var mı?
Var ise biraz konulardan bahseder misiniz?
A.Bozkurt: Yeni
romanımın hazırlığı içindeyim. Okumalar yapıyorum, ne yazacağıma karar verdiğim
anda oturup yazma mesaisine başlayacağım. Uluslararası bir sinema filminde
oynayacağım ama henüz netleşmediği için projeyi açıklamayayım... Bir kaç
diziden teklif var, kesinleştiğinde zaten göreceksiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder