GÜNEŞ ŞEHRE KÜSMÜŞ
Terkedilmiştim...Koca bir boşluğun içindeydim...Dizinde uyuduğum annem,fötr şapkasını giydiğim babam yoktu.Onlar hiçbir zaman yoktu ki...Heykel olmuşlardı benim çocukluk anılarımda.Dünde yoktular bugün de olmadılar...
***
Kendi boşluğumda rotamı ararken yağmur başladı.Normalden farklı yağıyordu,şiddetliydi.Yağmurla beraber sert poyraz da başlamıştı.Adeta şehri silip süpürüyordu.Kurumuş yaprakları delicesine dans ettiriyordu.Güçlü rüzgara karşı zorlukla yürüyordum.Yediğim manevi tokattan sonra poyraz da sert bir sille vurmuştu.Aldırmayıp hızlı adımlarla başımı sokabileceğim emniyetli bir yer aramaya koyuldum.
Güçlükle, ahşap kaplamalı,brandası eskimiş nostaljik filmlerdeki mekanları andıran bir yere gelmiştim.Başımı kaldırıp paslanmış,dökük tabelaya baktım.Evet,burası bir marketti.Paspasın üzerinde bolca su çekmiş hırkamı sıktım.Onu sıkarken;''Keşke şu hırkayı sıktığım gibi kalbimi de sıksam...Süzülse bütün dertlerim...''diye düşünmeye başladım.İşim bittiğinde de kapıyı açtım.
Kapıyı açmamla,dipsiz,karanlık boşluğumdan çıkıp elektrikli ısıtıcıyla ısınan aile sıcaklığını andıran, huzur dolu manzarayla karşılaştım.Botlarımı sürükleyerek ilerliyordum.Acılarımı da...Yine rafların önünden geçiyordum.Eski günlerdeki gibi...Bu tabloda bir ailem eksik...Bunu hatırladıktan sonra birdenbire durdum.O günü hatırlamıştım...Babasının elinden tutan bukleli saçlı kızı...Yüzünde sımsıcak iç ısıtan gülümsemesi olan kızı...Kendi gibi tatlı marmelatlı bir kek almıştı...O kız ben miydim?İnanması güçtü...Ve işin garibi yine o marmelatlı kek ve ben...
Elimi kekin bulunduğu rafa uzattım.Ancak,elimi uzattığımda tuttuğum şey,bukleli kızın marmelatlı keki değildi.Pamuk gibi yumuşak bir eldi.Beremi göz hizamdan yukarı kaldırarak,karşımdakine döndüm.Gözlerimi aydınlık dünyaya açtığımda,iki iri üzüm tanesi göz bana bakıyordu.Hani şu yeşil olanlardan...Şaşkındı.Haşince;
''Ne,zombi mi gördün?'' diyerek çemkirdim.O ise aldırşsızca
''Zombi prensesi mi görüyorum?10 saniye daha bakarsam peşini bırakmam.'' deyiverdi
Bu bir şaka mıydı?Yoksa dolandırılıyor muydum?
Yine yarım bir hikaye ile karşınızdayım :) Doğrusunu söylemek gerekirse,hikayeleri devam ettirmeye üşeniyorum.Hem sonu gelmeyen hikayeler daha heyecanlı oluyor.Okuduğunuz için teşekkürler.Yeni bir pasajda (kısa hikaye) buluşmak üzere.Bol edebiyatlı günler dilerim :)
Not:Hikayeyi yaz tatilinde yazmıştım.Hatalarım olabilir
HİLAL EKŞİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder