12 Şubat 2014 Çarşamba

BENGİ DÖNÜŞ

                İlk olarak size bu yazımın başlığının neden "Bengi Dönüş" olduğunu açıklamakla başlasam daha iyi olacak sanırım.Bu Nietzsche'nin felsefesinin temel yapı taşlarından tam olarak benim kendime dönüşüm bu felsefeye uymasa da kendimi bir sorgulama içerisine aldım. Ama ilk önce sevdiğim şeyden: fotoğraf çekmekten başladım.Kendime neden fotoğraf çektiğimi sordum.İnsan neden fotoğraf çeker ki ? Ben beğendiklerimi çekmezdim.Bir daha göremeyecek olduğum şeyleri çekerdim,dedim. Sonra uzaklardan bir yerde şu fotoğrafı çektim.



 Ve aslında bütün güzel fotoğraflarının en iyi arkadaşların yanındayken çekildiğini fark ettim.Yeni Dünya'da arkadaşım içtiği vodkadan kusmadan önce şu fotoğrafı çekmiştim...



    Fotoğraf çekmeyi delice seven biri için önemli olan nadir görüleni çekmektir. Bir volkan patlamasını çekmek gibi örneğin.Ama kimse en güzel fotoğrafların en mutlu anlarda çekildiğini bilmez. Bilen varsa da çok az bir kısım. En azından Oscar biliyordur...Hatta kedilerden o kadar korkmama rağmen bir kedi fotoğrafı bile çekmiş olmam büyük bir ironiyle beraber, o kedinin kör olduğunu fark etmem beni fazlasıyla üzmüştü.


          Herkes büyük ve gösterişli şeyleri sever.Ben daha çok severim.Belki bu fotoğrafı havanın güzel olmasından değil de sırf geminin güzel olmasından  dolayı çekmişte olabilirim...

                 
           Ve son olarak ben her zaman en çok sevdiğim şeyi yaptım.Doğa fotoğrafları çekmeye devam ettim.Ve şu yüce gönüllü,küskün ağacı çektim. 


     Yani bu yazımda söylemek istediğim şey sevdiğiniz şeyleri en mutlu olduğunuzda,sevdikleriniz yanınızdayken yapın.Çünkü en iyi şeyler mutluyken başarılır. 


                                                                                                        Bilge KAHRİMAN















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder