Kalemimi elime alınca bambaşka bir
ben çıkıyor ortaya. Realizmin mantığıma ince ince dokuduğu izleri görmüyorum
savuruyorum en uzak köşeye. Sıkı sıkı sakladığım duygularım çıkıyor ortaya.
Kalbimin kiri pası dökülmeye başlıyor en derinlerimden. Herkesi şaşırtıyorum
belli ki. Önyargılarıyla tanımladıkları bir ben var karşılarında duvar gibi.
Bilmiyorlar ki nasıl yorgunum doludan kaçar
gibi ufak bir boşluk arıyorum. Yaşananla yansıtılan ne zaman aynı
olmuşki zaten ? Boşversenize.
Geçmiş mesela. Ne kadarda çok dönüp
bakıyorum. Kırılgan kalbimin pek çok yanlışı oldu. Acının ani sıcaklığını
yaşamamak için üstüne bol bol üfleyip zamanla geçer diye kat kat sarmışım
yaralarımı. Ama onları bir bir ve kendim iyileştirdim. Ve gururla söylüyorum ki
bunu başkalarıyla değil kendim yaptım. Gözlerimi kapatıp hayır olmadı demiyorum
tabii ki. Hepsiyle teker teker yüzleştim. Önüme bakıyorum şimdi en cesur halimle.
Yine doğdum işte böyle cesaretime tutuna
tutuna. Kadınlar aşkta daha cesur
derlerdi de inanmazdım. Bunun sebebi ne
olabilir onca şeyden sonra bilemem. Deli cesareti belli ki sebepsiz hem de tıka
basa dolu. Zemherinin ortasında dolaptan incecik sevgiyi alıp sıkı sıkı sarılıp
hiçbir şey olmayacak inancıyla koşturmak gibi.
Her şeyi bir yana bırakıyorum. Yeni
uyanışımın umut dolu meraklı bakışları var. Yeni başlamanın verdiği tatlı bir tazelik var
ortada. Tarifi imkansız saf bir heyecan var ki her şeyden arınmış. Ufak bir
korku da tetiklemiyor değil. Ama yine silkeleniyorum ve bu güzel duygunun
karşıma çıkan saçmalıklardan ibaret olamayacağı kanısına varıyorum ana
dönüyorum. Ve beklenmedik ağır basan bir farklılık var ortada. Kelimelerle
süslü değil sevginin var oluşu. İnkar edilemez bir şekilde garipsedim bu durumu. Az ve öz durumu var gözümün önünde
bizzat yaşıyorum. Kelimelerin az oluşu
herkes gibi basitliğe indirgememek istenmesidir
belkide, kim bilebilir. Güzeli de bu zaten tüm mevsimler gibi aynı
kalmamak ve bahar gibi yeri gelince tüm renkleri düşünmeden savurmak.
-Ceren DEMİREL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder