Öncelikle Didem Madak kimdir onunla başlayalım.
1970 İzmir doğumludur Didem Madak. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiştir. İlk şiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlandı. İlk kitabı Grapon Kağıtları 2000 yılında yayımlandı ve İnkılap Şiir Ödülü’nü aldı. Sonraki yıllarda yayımlanan ‘’Ah’lar Ağacı’’ ve ‘’Pulbiber Mahallesi’’ adında iki kitabı daha vardır. Ve 2011 yılında ise vefat etmiştir.
İlk kitabı Grapon Kağıtları’ndan devam edelim öyleyse:
‘’… şiirden hazmetmeyenler, grapon kağıtlarını yılbaşı ve
diğer ehemmiyetli günlerde evi süslemek için kullanabilirler ya da bir ruh
çağırma seansında, inatçı ruhlara seslenen uyduruk şarkılar olarak
mırıldanabilirler.’’
Didem Madak’ın kısa bir şiirinin olmadığı çarpıyor göze
öncelikle. Şiirleri hayata tutunmanın ve yaşama sevincinin dile geldiği
şiirlerdir. Çilecilik ve mutsuzlukdur şiirleri. Böyle söylüyor Ahmet Ada ve
ekliyor: ‘’Temiz kokan pazen gecelikten, şehriye çorbasına kadar bireyi kuşatan
şeyler, nesneler, hayata oldu bitti olarak bakışının ifadeleridir.’’
Madak’ın şiirlerinde gündelik hayatla ilgili izlenimleri
vardır. İnanç, arzu ve ölüm izlenimleri çevresinde okumak mümkündür. Daha çok
dış dünyanın ve içindeki arzuların şairi olarak bilinir.
İkinci kitabı Ah’lar Ağacı için şöyler diyor Madak:
‘’Grapon Kağıtları’ndaki şiirleri yazdığım dönemi izleyen üç
seneye yakın bir dönemde iki şiir dışında hiçbir şiir yazmadım. Hiç o dönemdeki
kadar ah demedim. Sürekli ah dediğim için uyarıldım. Ah denmez derlerdi, af
denir. O dönemde sıkıntıyı azalttığına inanılan hediyeler verildi bana.
Herhalde şimdi de bu kadar ah dediğim için okurdan af dilemenin vakti geldi.
…
Virginia Woolf’un
Orlando’sundan çok etkilenmiş Madak.
‘’Galiba bütün birikimimi ahlarımı, söylediklerimi ve
söyleyemediklerimi ‘Ah’lar Ağacı’nın altına gömdüm ve bu yüzden Ah’lar Ağacı
şiirden çok bir ağıt olabilirdi’’ der.
Kendi acısıyla dalga geçmesini çok iyi bilir. Ve bu
kitaptaki en güzel şiiri şüphesiz kitaba ismini veren Ah’lar Ağacı’dır.
Üçüncü ve son kitabı ‘’Pulbiber Mahallesi’’nde en yakın
arkadaşı Müjde Bilir’in ağzından Didem’le ilgili bilgiler yer alır.
Ölümünden bir gece önce kardeşi Işıl hastaneye elinde bir
defterle gelir ve Müjde Bilir’e verir. Kendi el yazısıyla yazdığı notlar ve
şiirleri vardır bu defterde. Ölmeden önce son şiiri olan ‘’128 Dikişli Şiir’’ i
ise kendi ağzından Işıl’a okumuştur. Ve ‘’ardından’’ adlı bölümde ise bu
defterdeki şiirleri yer alır.
Didem Madak’ın üslubu fazlasıyla kalbinizi ısıtır. Ölümüne
en çok üzüldüğüm şairlerdendir. Keşke bugün aramızda olsaydı ve o kendiyle
dalga geçmeyi çok iyi bilen kadının şiirlerinden daha çok okusaydık.
Küçük
bir not: Eğer hala daha Madak okumamışsanız fazlasıyla eksik kalmışsınız
demektir.
-Damla OKAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder