hiç ısınmıyor ellerim.
içimden yükselen kahkahalara inatçı gözlerim.
hepsine karşı duygularım yitip gitmemiş benden yine. yaralamak için fırsat kolluyorlar.
özlemle. nefretle. zevkle.
hatırlatmak için.
uzunluğuna aldırış etmediğim sokaklar, yokluğundan kaçarken nefes nefese kaldığım kaldırımlar.
hatırlatmak için.
hislerime teslim olduğum ruhani seferleri. oysa hiç unutmadım.
sonra kalkıp çay tutuşturuyorum elime alelacele ve Athena düşüyor içine iki şeker niyetine "aşk nefrete ne yakınsın" diyor Gökhan. o da yazıyor kara tahtaya gerçeğin sözlük anlamını hece hece.
ve dökülüyor gözlerimden içimdeki küçük adam.
üzgünüm bugün de sevmiş bulundum.
Işıl Doğanay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder