28 Ocak 2014 Salı

Oğulcan Karakoç

Türkiye’nin en genç yazarlardan biri Oğulcan Karakoç’u anlatacağım bugün sizlere. Anlatacağım, tanıyacaksınız, seveceksiniz ve en çok da yazdıklarını seveceksiniz. 11 Haziran 1997 İzmir doğumlu Oğulcan Karakoç. İlköğretimi Gazi Mustafa Kemal İlköğretim Okulu’nda okuyup bitirmiş, şu an Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde 10. Sınıfı okuyan genç, umutlu gözü pek bir yazar. Bana ve daha birçok yazmayı seven, gönlünde bir yerlerde yazarlık düşüncesi yatan gençlere cesaret ve umut kaynağı aslında. Yapabileceğimizi gösteren biri Oğulcan Karakoç. Ve edebiyatın ne kadar sevilebileceğini gösteren insan. İlk kitabının ismi ‘Ahvalim’. Ahvalim yazarın kalbinden izler taşıyor. Yaşadıklarını, karamsarlığını, aşkını, umudunu, umutsuzluğunu ve hayatı göstermiş yazar bizlere kitabında. Bir şiiri sevmiş, çok sevmiş ve sevmeye devam edecek çok belli. Okumayı seven her insanın ‘Ahvalim’i tatması gerekiyor. Ve kitap ismiyle bile yazarın okumayı ne kadar sevdiğini ve ne kadar çok okuduğunu gösteriyor.  Bu dünyada yapılabilecek en güzel iki işi seçmiş Oğulcan Karakoç: Okumak ve yazmak. ‘Kötü biri olabilirdim fakat ben edebiyatı seçtim, okumayı seçtim.’ diyor Oğulcan Karakoç. Bu hayat içinde ne kadar kötülük barındırırsa barındırsın iyiliğin ve iyiyi seçenlerin bir yerlerde var olduğunu kanıtlıyor böylece.
Ve biz bugün genç yazarımızla bir röportaj da yaptık. Düşüncelerini iyi okumanızı tavsiye ederim, böylece onu tanımaya bir de onun dilinden başlamış olursunuz. Buyurun:

-Yazar olmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
Oğulcan K.: Yazar olmaya karar vermedim, hala daha kendimi yazar olarak görmüyorum aslına bakarsan, yalnızca; susuyorum, görüyorum, yaşıyorum ve yazıyorum. 
-‘Yazar’ sıfatı taşımak sizce nasıl bir his?
Oğulcan K.: Pek umursadığım bir durum değil, bu duruma sanırım biraz aylak yaşıyorum, yine de güzel olması kuvvetle muhtemel.
-İlk kitabınızı çıkarırken herhangi birinden eleştiri veyahut ‘çıkarma’ gibi bir tepki aldığınız ya da çıkarmaktan vazgeçtiğiniz oldu mu?
Oğulcan K.: Kitaptan önce de uzun süredir yazıyordum, insanlar hazırlık içinde olduğumu biliyordu, genelde destek aldım, pek olumsuz eleştiri ile karşılaşmadım.
-Edebiyat sizin için ne ifade ediyor?
Oğulcan K.: Edebiyat’dan ziyade, sanat ekseninde değerlendiriyorum ben. Yani aslolan Sanat ve ben Edebiyat yolu ile bunu gerçekleştiriyorum, bu benim için bir yaşam tarzı, bir ideal, hayatımı bunun üstüne kuruyorum.
-Sizce genç bir yazar olmak zor mu yoksa avantajları var mı?
Oğulcan K.: Yazar olmak, yazar olmaktır. Ötesi değil. Ancak genç yazar olmak ‘yazmak’ bakımından çok büyük dejavantaja sahip, çünkü insan yaşadığını yazar, çok yaşayan, çok yazar, iyi yazar, sağlam yazar.
-Kaç kitap çıkarmayı düşünüyorsunuz? İlerideki kariyeriniz sadece yazarlık mı yoksa başka bir meslek de düşünüyor musunuz?
Oğulcan K.: Belirli bir rakam yok ancak yazabildiğim kadar yazmak istiyorum. Türk Dili ve Edebiyatı konusuna yoğunlaşıp, akademisyenliği yazarlık paralelinde yürütmeyi düşünüyorum.
-Kelimelerin dünyası nasıl sizce?
Oğulcan K.: Bi’ rüya ancak diğerlerinin aksine, sonu yok.
-Şu an yeni kitap projeniz var mı? Var ise biraz konudan bahseder misiniz?
Oğulcan K.: Evet var. Etraflı bir roman yazmayı düşünüyorum, epey detaylı. Ancak bundan önce 150-200 sayfalık bir roman yazıyorum, aşk ve psikolojik tahliller üzerine epey çalışıyorum. Bu sene içerisinde biteceğini umuyorum.
-Felsefeden hoşlanıyormuşsunuz. Felsefe hakkında ne düşünüyorsunuz? Ve en benimsediğiniz filozof kim?

Oğulcan K.: Belirli bir filozof yok öyle özellikle ismini söyleyebileceğim ancak Freud’un yazmak konusunda epey katkısı olmuştur bana, isminin geçtiği şiirlerin etkisiyle. İdeolojik olarak ise Marx çok etkilendiğim bir filozof. Günümüz filozoflarından ise tabii ki Slavoj Zizek, aynı zamanda en beğendiğim filozoftur.


                                                                                                        Ceren Öztürk 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder